Bozcaada Gezilecek Yerler

            "Mesele son durağın neresi olduğu değil, nasıl anıların ve yaşanmışlıkların olduğudur."                                                                                                                                        Penelope Riley

                               
                                 Merhabalar, gezmeyi seven, Bozcaada'yı merak eden herkese :)


Çanakkale'nin iki güzel adasından biri olan Bozcaada'yı gezip görme şansımız oldu. Darısı Gökçeada'nın başına artık :) İstanbul'dan otobüse atlayıp 6 saatlik bir yolculuğun ardından Geyikli ilçesinde otobüsten indik. Hemen terminalde yarım saat ara ile kalkan Geyikli vapur iskelesi için olan minibüslere bindik ve feribot ile Bozcaada'ya ulaştık, Bozcaada kalesi bizi karşılayan ilk güzellik oldu. :) https://www.gdu.com.tr/sefer-tarifeleri sefer saatlerini bu adresten kontrol edeblirsiniz. Sanırım biz ilk seferlerden biri ile geldik, ve adanın o sakin, huzur verici havasını soluduk :) 



Bozcaada Rehberi sayesinde uygun fiyatlı Rum mahallesinde bulunan pansiyonumuza doğru yola çıktık. Biz Şenol Pansiyonu tercih ettik, hemen kalenin arka tarafında kalıyor, merkeze çok yakın. Güvenilir, temiz bir aile işletmesi. Hem çalışanlar hem de pansiyonun bulunduğu kısımdaki insanlar neşeli, güler yüzlü, mutlu, yardım sever :) Her sabah Kalimera'lar havada uçuşuyordu. Kalimera diye havada uçuşan bu söz Yunanca günaydın demekti :) Siz de kendinize ve bütçenize göre bir pansiyon, hotel bakmak isterseniz ve Bozcaada hakkında çok daha fazla bilgi edinmek isterseniz  https://www.bozcaadarehberi.com/ adresinden bakabilirsiniz.


Bozcaada'da neler yapılır?

-Kahvaltı

Pansiyoına gelip eşyalarımızı bırakıp biraz dinlendikten sonra, artık karnımızı doyurmanı zamanı gelmişti. 

Irmak Bağ Evi için yola çıkmışken, kendimizi Patiska bağ evinde bulduk :) Bozcaada merkeziden dışına doğru 15-20 dk bir yürüyüş sonrası buraya vardık. Doğanın içinde arılarla beraber kahvaltımızı yaptık. 

Bahçeden gelen ürünleri afiyetle yedik. Ama en çok çaydanlıklarını ve ekmeklerini beğendik :)

- Sokaklarda kaybolun..


  
 - Yüzebilirsiniz :)

Biz Temmuz'da gittiğimiz için hava yüzmeye çok müsaitti. Herkesin ağzında olan şu meşhur Ayazma Plajı için yola koyulduk. Ulaşım için adanın girişinden minibüsler kalkıyor. Tek yön 5 lira, süre 20-25 dk. Bana ada genel olarak biraz pahalı geldi, ama turistik yerler genellikle böyle oluyor :) Bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim adada poşet kullanılmıyor, kimse de hiçbir işletmede yok. Kese kağıtları ve bez torbaları kullanıyor. 1 Ocak 2019 kanunundan önce bunlar :) Ayazma plajı giriş ücreti yok, şezlong kiralarsanız 15 lira. Giriş ücretsiz olduğu için bayağı kalabalık ama biz kendimize plajda biraz yürüdükten sonra daha az kalabalık temiz güzel bir yer bulduk :)



 Suyun temizliği, berraklığı plajın o yoğun zamanda sakin bir yerlerinin olduğunu fotoğraftan da görebiliyorsunuz :) Bozcaada suyunun soğukluğuyla ünlü, bence o kadar da soğuk değildi, hava sıcak zaten deniz suyu biraz serin olabilir, amaç serinlemek zaten :) Biz bu plajı sevdik. Ertesi gün ücretli kum olmayan bir plaja gittik, rahattı, yemekleri de güzeldi, su biraz daha soğuktu, fakat konum ve fiyat açısından Ayazma plajı daha iyiydi.


- Damla sakızlı kurabiye
- Koruk suyu

Bu arada adanın damla sakızlı kurabiyesi ve Çiçek Pastanesi çok meşhur. Ama biz Veli dede fırınının kurabiyelerini çok daha fazla beğendik. Veli dede organik ürünlerinden üzüm suyu, Bozcaada'ya özgü koruk suyu, üzüm reçeli ve her türlü reçeli deneme şansımız oldu. Koruk suyunu gerçekten tavsiye ederim, hem çok sağlıklı hem organik hem de cam şişede :)

-Akşam yemeği

Bozcaada yemekleri bizim için biraz hayal kırıklığı oldu.. Ne Bozcaada mantısını, ne sarmasını pek beğenmedik. 2 gün kaldık, adadan lezzetli bişeyler yemeden ayrıldık. Belki balık seviyor olsaydık işler bam başka olabilirdi.. şans.. Belki size güzel yemekler denk gelebilir, belki biz tercihlerimizi yanlış yaptık :) Yine oraya özgü gelincik şerbetini de denemeden olmazdı. Denedim, şerbet olduğu için biraz fazla tatlıydı ama sunumu hoştu :)



-Rum Mahallesi
-Türk Mahallesi

İki mahalleyi de karış karış gezin, zaten ada merkezi çok büyük değil, rahatlıkla gezebilirsiniz. İki mahalle arasında ciddi bir farklılık yok, varsa da biz pek anlamadık :) Türk mahallesinde sahil kısmında balık restoranları daha fazla gibi geldi bize, biraz Bodrum Gümüşlük'ü andırıyordu, ama fiyatlar Gümüşlük kadar pahalı değildi tabiki :)

Rum Mahallesi

- Polente Feneri

Evet son olarak Polente Feneri'nden bahsetmezsek de olmazdı. Yine ada girişinden minibüslerle ulaşımı sağlayabilirsiniz. Gidiş-dönüş aynı minibüs ile yapılmakta ve ücret 15 TL.  Öyle biz wow olmadık, minibüsten indikten sonra rüzgar gülleri için bayağı yürümeniz lazım, fener için daha da fazla :) bence rahat bir ayakkabı giyseniz iyi olur, çünkü öyle güzel döşemeli bir yol yok, bazen toprak üzerinden bazen otların içinden yürüyorsunuz, otların bazılarının küçük küçük dikenleri var canınızı yakabilir :)



Gün batımına denk getirirseniz güzel olabilir. Yanınıza yiyecek içecek bişeyler alıp gün batımını daha keyifli hale getirebilirsiniz. Bir de buraya alternatif Göztepe var gün batımı izlemek için fakat bizim zamanımız yoktu.


Faydalı olabilecek bir kaç bilgi:

- Adada bir tane devlet hastanesi bulunmakta ve her gün açık.
- Bir tane de eczane var o da aynı şekilde her gün açık


Bozcaada maceramız bu kadar. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Sorularınız olursa yardımcı olmaya çalışırım :) Tatlış günler diliyorum.











Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar